FIKRALAR

©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Temelle oğlu İstanbul’u hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.

Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde

kalırlar. Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girmişler. Bir

bakmışlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp

kapanabiliyor.Tabii ki ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu Finduk babasına

sormuş; "Buba bu ne ya?" Temel hayatında hiç asansör görmediği için bu

şekilde yanıtlamış; "Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne

olduğunu bilmiyorum." İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara

bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir

odanın içine girer. Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer

yükselmeye başlar. Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve

Finduk şaşkınlık içindedirler. Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya

24 yaşlarında çok güzel ve seksi, sarışın bir bayan çıkar. Temel gözünü

bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce; "Git anani buraya getur."
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Köylünün biri her seferinde dayak yemeden vergisini vermezmiş. Muhtarın ve tahsildarın tüm ısrarlarına kulak tıkar, ancak karakolda dayağı yedikten sonra vergisini verirmiş. Birgün karısı dayananamış ve demiş ki:

-Yahu, madem şu vergiyi vereceksin, neden dayağı yemeden vermiyorsun ?

Köylü pişkin pişkin cevap vermiş:

-Dayak yemeden vergi verirsek bunun kabadayılığı nerede kalır ?

©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©

İki müdür odacılarından şikayet ediyormuş. İkiside kendi odacısının daha aptal olduğunu iddia ediyormuş.

Birbirlerine kabul ettirmeye bahse girmişler. Bir tanesi zile basarak odacısını çağırmış ve demiş ki:

-Al şu 50 bin lirayı, git bana en son model arabalardan birini al getir.

-Başüstüne, diyerek çıkmış odacı kapıdan.

Ardından diğer müdür kendi odacısını çağırmış:

-Git şimdi bizim eve bak bakalım ben evde miyim?

-Emredersiniz efendim , demiş ikinci odacı.

Tam kapıda iki odacı karşılaşmışlar, onlarda müdürlerini çekiştirmeye başlamışlar. Biri demiş ki:

-Ya şu bizim müdür de çok salak, bana 50 bin lira verdi, git son model bir araba al gel dedi. Bugün pazar hiçbiryer açık değil ki!

-O da bişi mi, asıl benimki benden evine gidip kendisinin evde olup olmadığını öğrenmemi istedi. Aptal adam, elinin altında telefon var açıp sorsana
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Köyün Birinde adamlar dört vakit namaz kılıyorlarmış, bundan da şikayetciymişler. Köyün imamını, kasabaya müftüye yollamişlar:

- Git şu müftüye söyle de namazı üç vakte indirsin!

İmam müftüye gitmiş, selam, aleykümselam, lafa başlamış:

- Bizim köylü dört vakit namazdan şikayetçi..... der demez, müftü yerinden firlamış:

- Dört vakit namaz mi? Yıkıl git karşımdan, hic dört vakit namaz olur mu? Beş vakit, beş vakit, beş vakit namaz kılacaksınız!...

İmam süklüm püklüm köye dönmüş, yarı yolda köylüler karşılamış ve uzaktan bagırıp sormuşlar:

- Indirdi mi, Indirdi mi?

Imam yumrugunu sallamis:

- Nah indirdi, bindirdi, bindirdi!
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Temelin 14 kiloluk bir çocugu olmuş. Biraz hava atıp neşelenmek için kahveye gidip arkadaşlarına övüne övüne mujdeyi vermiş. Arkadaşları tabi hic inanmamışlar. Şaka sanıp,gülüp geçmişler. Aradan 1 ay gectikten sonra "ya dogruysa!" diye düşünüp temelin evine gitmişler. Temel onlara bebegi gostermiş. Bakmışlar bebek 2 kilo falan. Temele sorunca, Temel hiç istifini bozmadan yanıt vermiş:

-Dogduğunda 14 kiloydu.. SUNNET ettik 2 kilo kaldi
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
SAPIK DOKTOR

 

Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.

Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :

-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.

Hasta :

-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog

kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :

-İçi kadın dolu bir oda, der.

Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :

-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :

-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.

Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :

-Ne, ben mi? Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana

terbiyesiz resimler çiziyorsun...
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
UC DiLEK

 

sihirli bir kurbaga ormanda yalniz yasiyomus. bi gun etrafi gezmeye

cikmis ve onune ilk cikan bir ayi ve tavsana kiyak yapmak istemis.

"3 sey dileyin benden ne dilerseniz" demis.

ayi

- bu ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi bana

hasta olsun demis. kurbaga hemen yerine getirmis istegi

tavsan

- bana bi kask ver demis o da hemen olmus ama ayi

icinden "manyak mi bu tavsan cuvalla para istesin istedigi

kadar kask alsin. deli bu yaaa" demis.

ikinci istek olarak ayi yine

-yan ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi beni arzulasin demis.

trilink!!!! o da tamam tavsan

- bana bi motosiklet verin

demis ve yerine gelmis ama ayi iyicene sasirmis. bu tavsan deli olmalidiye dusunmus.

sira gelmis son isteklere ayi

-bu gezgendeki tum ayilar disi olsun ve hepsi benim yanimda olsun demis.

kurbaga bu istegi de hemen yerine getirmis.

tavsan once kaski takmis, motora binmis. marsi calistirmis. ve istegini

son istegini soyleyip gaza basmis:

- bu ayi ibne olsun!
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©

©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Adam karısından şüphelenmektedir. İzlettirmeye karar verir ve doğru bir

dedektiflik bürosuna girer. Ancak kendisiyle ilgilenen kişi bunun için

bir adam tahsis edemeyeceğini, böyle bir uygulamanın çok masraflı

olduğundan bahseder. Adam ne yapacağını soruncada kendisine bir köpek

vermeyi teklif eder. - Nasıl olur! der adam. Bu işi pek anlamamıştır.

Ancak kendisine ısrarla sonuçtan memnun kalacağı söylenince de teklifi

geri çevirmez. Birkaç gün sonra bir iş gezisine gider. Akşam olunca eve

bir telefon edeyim der. Telefon açılır ancak hiç ses yoktur.

- Co sen misin?

- Hav!

- Evde kaç kişi var?

- Hav, Hav!

- Anladım peki ne yapıyorlar?

- Heh, heh, heh, heh, heh!

- Vay adiler, peki ne zamandan beri?

- Uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu!
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Olayimiz bir hamamda gecer. Yeni yetme zenginlerden bir grup arkadas

hamama giderler ve o esnada bir cep telefonu calar !! Ahizenin diger

tarafinda bir kadin sesi :

- Hayatim, eger kizmayacaksan sana bir sey sormak istiyorum, cok guzel

bir kurk gordum, 400 milyon TL. Alabilir miyim?

- Sorun degil, alabilirsin.

- Cok iyisin, eger kizmayacaksan bir sey daha sormak istiyorum, cok

guzel tasli bir yuzuk gordum, 850 milyon TL. Onu da alabilir miyim?

- Sorun degil, alabilirsin.

- Hayatim gercekten cok iyisin. Biraz ileri gidiyorum belki ama

kizmayacaksan son bir sey daha sorabilir miyim, son model ustu acilir

bir Mercedes gordum, 46 milyar.

- Hic sorun degil, onu da alabilirsin

- Tesekkur ederim hayatim... ve telefon kapanir.

Digeri telefonu uzatir ve "Bu cep telefonu kimin ???
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Temel ile fadime hayli zamandır birlikte yaşıyorlarmış. Fadime evlenmek istiyor, ama Temel bu konuda biraz ihmalci davranıyormuş. Yıllar böyle geçmiş. Birgün fadime konuyu Temel'e tekrar açmış:

-Temel artık evlensek derim, sen ne dersin ?

-Temel umutsuz, başını sallamış:

-Ha bu yaştan sonra bizi kim alır Fadime ?
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Bir gün nasıl olduysa üç Bektaşi namaza gitmiş. Tam namaz sırasında birinin etrafında bir arı dolaşmaya başlamış. Bektaşi bundan çok rahatsız olmuş ve demiş ki:

-Yahu etrafımda bir arı var, rahatsız ediyor, namazı bozacak diye korkuyorum.

Yanındaki:

İyide sen konuştun, namazın zaten bozuldu, bari kov şunu da bizim namaz bozulmasın.

Üçüncüsü de:

Neyse ki ben size uyup konuşmadım, yoksa benim namaz da bozulacaktı.
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Dursun sürekli arabasına musallat olan Temel'e sinirlenmiş.

Artık bir araba almanın zamanı gelmedi mi sence Temel, demiş

Temel pişkin pişkin

-Niye nasıl olsa bütün arkadaşlarımın arabası var. Deyince sinirlenmiş dursun

-Ula niye evlendin peçi ?
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Bir gün oğlu Temele gelmiş ve Teori ve Pratik arasindaki farkı iyi anlamayamadığını ve bir örneğe ihtiyacı olduğunu soylemiş...

Bunun uzerine Temel:

-"annene ve ablana git, onlara 500.000$ karsiliginda bir arap seyhi ile bir gece gecirip gecirmeyeceklerini sor",demis..

Oğlan, önce annesine sonra da ablasına aynı soruyu sormuş ve her ikisinin de, kisa bir tereddutten sonra, -"Neden olmasin ki", cevabini almis,

Cocuk, babasına geri donmuş,

-"Sordum baba"

-"Ne dediler?

-"Her ikisi de kısa bir tereddutten sonra kabul etti",

Temel söyle bir düşünmüş ve...

-"Bu ne demek biliyormusun ,oğlum, bankada teorik olarak, 1.000.000 $'ımız var,

pratikte ise evde iki orospu  bulunuyor....!"
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
SEYTAN

adamin biri her onune gelen kadina tecavuz ediyormus.

Bir gun yine bir kadina tecavuz ettikten sonra karsisina tanri cikiyor ve

- neden bu kadinlara tecavuz ediyorsun gunah diilmi? diyor.

adamda - Allahim sen beni affet seytana uydum diyor.

Allah tamam ama bi daha olursa seni cehenneme yollarim diyor.

Adam tamam diyor ama dayanamiyor ve onune ilk cikan kadina yine tecavuz

ediyor.

Allah tekrar gelip yolliimmi seni cehenneme hani soz vermistin niye

gene tecavuz ettin diyor

adam - allahim sen beni affet seytana uydum diyor.

Allah '' Bak bu son sansin eger bir kisiye daha tecavuz edersen seni

cehenneme yollarim bilesin'' diyor

Aradan cok zaman geciyor adam her defasinda kendini tutuyor ama en

sonunda karsisina bir kopek cikiyor

ve adam dayanamayip kopege tecavuz ediyor ve allah tekrar geliyor

Tamam kadinlara tecavuz
 ediyosun affediyorum ama kopege tecavuz ettin

bunu affedemem diyor.

Adam ''Allahim sen beni
 affet seytana uydum diyor''

Ordan seytan cikiyor ve '' ulam ipne zikip zikip ustume ne atiyon''
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
Hoca sakız çiğniyormuş. Yemeğe çağırmışlar . Gitmiş sofraya oturur oturmaz sakızı ağzından
 çıkarıp burnunun ucuna yapıştırmış çevredekiler :

-Ne yaptın Hoca? demişler.

Şu cevabı vermiş:

-Fukaranın malı gözünün önünde gerek.
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©