FIKRALAR
|
|||
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©© Küçük köylerinden sonra
gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar. Taksim'de
gezerlerken bir otelin içine girmişler. Bir bakmışlar ki demirden
duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.Tabii ki
ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu Finduk babasına sormuş; "Buba bu ne
ya?" Temel hayatında hiç asansör görmediği için bu şekilde yanıtlamış; "Oğlum
ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum."
İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk
şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer.
Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar. Daha
sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve Finduk şaşkınlık
içindedirler. Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel ve
seksi, sarışın bir bayan çıkar. Temel gözünü bu bayandan ayırmadan
oğluna sessizce; "Git anani buraya getur." -Yahu, madem
şu vergiyi vereceksin, neden dayağı yemeden vermiyorsun ? Köylü pişkin
pişkin cevap vermiş: -Dayak yemeden
vergi verirsek bunun kabadayılığı nerede kalır ? ©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©© İki müdür
odacılarından şikayet ediyormuş. İkiside kendi odacısının daha aptal olduğunu
iddia ediyormuş. Birbirlerine
kabul ettirmeye bahse girmişler. Bir tanesi zile basarak odacısını çağırmış
ve demiş ki: -Al şu 50 bin
lirayı, git bana en son model arabalardan birini al getir. -Başüstüne,
diyerek çıkmış odacı kapıdan. Ardından diğer
müdür kendi odacısını çağırmış: -Git şimdi
bizim eve bak bakalım ben evde miyim? -Emredersiniz
efendim , demiş ikinci odacı. Tam kapıda iki
odacı karşılaşmışlar, onlarda müdürlerini çekiştirmeye başlamışlar. Biri
demiş ki: -Ya şu bizim
müdür de çok salak, bana 50 bin lira verdi, git son model bir araba al gel
dedi. Bugün pazar hiçbiryer açık değil ki! -O da bişi mi,
asıl benimki benden evine gidip kendisinin evde olup olmadığını öğrenmemi
istedi. Aptal adam, elinin altında telefon var açıp sorsana - Git şu
müftüye söyle de namazı üç vakte indirsin! İmam müftüye
gitmiş, selam, aleykümselam, lafa başlamış: - Bizim köylü
dört vakit namazdan şikayetçi..... der demez, müftü yerinden firlamış: - Dört vakit
namaz mi? Yıkıl git karşımdan, hic dört vakit namaz olur mu? Beş vakit, beş
vakit, beş vakit namaz kılacaksınız!... İmam süklüm
püklüm köye dönmüş, yarı yolda köylüler karşılamış ve uzaktan bagırıp
sormuşlar: - Indirdi mi,
Indirdi mi? Imam yumrugunu
sallamis: - Nah indirdi,
bindirdi, bindirdi! -Dogduğunda 14
kiloydu.. SUNNET ettik 2 kilo kaldi Psikolog
karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne
bir dikörtgen çizip : -Bu size neyi
hatırlatıyor?diye sorar. Hasta : -İçinde kadın
bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe
bir kare çizer.Hasta, bu kez : -İçi kadın
dolu bir oda, der. Derken, çok
büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de : -Bu da içi
kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz : -Tamam
beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız. Ama psikolog
daha lafını bitirmeden, hasta bağırır : -Ne, ben mi?
Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz
resimler çiziyorsun... sihirli bir
kurbaga ormanda yalniz yasiyomus. bi gun etrafi gezmeye cikmis ve
onune ilk cikan bir ayi ve tavsana kiyak yapmak istemis. "3 sey
dileyin benden ne dilerseniz" demis. ayi - bu ormandaki
tum ayilar disi olsun ve hepsi bana hasta olsun
demis. kurbaga hemen yerine getirmis istegi tavsan - bana bi kask
ver demis o da hemen olmus ama ayi icinden
"manyak mi bu tavsan cuvalla para istesin istedigi kadar kask
alsin. deli bu yaaa" demis. ikinci istek
olarak ayi yine -yan ormandaki
tum ayilar disi olsun ve hepsi beni arzulasin demis. trilink!!!! o
da tamam tavsan - bana bi
motosiklet verin demis ve
yerine gelmis ama ayi iyicene sasirmis. bu tavsan deli olmalidiye dusunmus. sira gelmis
son isteklere ayi -bu gezgendeki
tum ayilar disi olsun ve hepsi benim yanimda olsun demis. kurbaga bu
istegi de hemen yerine getirmis. tavsan once
kaski takmis, motora binmis. marsi calistirmis. ve istegini son istegini
soyleyip gaza basmis: - bu ayi ibne
olsun! |
©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©©© dedektiflik
bürosuna girer. Ancak kendisiyle ilgilenen kişi bunun için bir adam tahsis
edemeyeceğini, böyle bir uygulamanın çok masraflı olduğundan
bahseder. Adam ne yapacağını soruncada kendisine bir köpek vermeyi teklif
eder. - Nasıl olur! der adam. Bu işi pek anlamamıştır. Ancak
kendisine ısrarla sonuçtan memnun kalacağı söylenince de teklifi geri çevirmez.
Birkaç gün sonra bir iş gezisine gider. Akşam olunca eve bir telefon
edeyim der. Telefon açılır ancak hiç ses yoktur. - Co sen
misin? - Hav! - Evde kaç
kişi var? - Hav, Hav! - Anladım peki
ne yapıyorlar? - Heh, heh,
heh, heh, heh! - Vay adiler,
peki ne zamandan beri? -
Uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu! hamama giderler
ve o esnada bir cep telefonu calar !! Ahizenin diger tarafinda bir
kadin sesi : - Hayatim,
eger kizmayacaksan sana bir sey sormak istiyorum, cok guzel bir kurk
gordum, 400 milyon TL. Alabilir miyim? - Sorun degil,
alabilirsin. - Cok iyisin,
eger kizmayacaksan bir sey daha sormak istiyorum, cok guzel tasli
bir yuzuk gordum, 850 milyon TL. Onu da alabilir miyim? - Sorun degil,
alabilirsin. - Hayatim
gercekten cok iyisin. Biraz ileri gidiyorum belki ama kizmayacaksan
son bir sey daha sorabilir miyim, son model ustu acilir bir Mercedes
gordum, 46 milyar. - Hic sorun
degil, onu da alabilirsin - Tesekkur
ederim hayatim... ve telefon kapanir. Digeri telefonu uzatir ve "Bu cep
telefonu kimin ???
|
||
|
|
|
|