AŞK NE İSTER

Aşk cesaret ister, kocaman bir

yürek ister. Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır,

Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.

Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık almaz.

Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir

şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler?

Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü?

Hayır ! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı. Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.

Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir,

bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir.

Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur,

"Aşık oldum"

dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla

anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.

Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik, aşkın sırrını da çözerdik herhalde.

Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.

Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır,

aşk hayatın bütün tek düzeliğine,

bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.

Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı

suçlamak, yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz.

Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede,

yarın terk edileceğini bilse de, ailesini karşısına alacağını bilse de taviz

vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere.

Aşk işte o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın

kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk,

doğru insanda işte odur.

Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı.

Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını

kurutmaya çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir.

İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...

Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de

hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve

bekletilmeye tahammülü de yoktur.

Bir başka göze bakmaya, bir başka tene

dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...

Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı.

Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin

içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.!!.

Lütfen ona haksızlık etmeyelim